Koordinatör: Gökhan Arıkan
Sekreter: Melis Zengin
Adres:
Huzur Mah. Mandalinlik Sk. Orkide Apt.
No: 21 D: Z-1 35320 Narlıdere / İZMİR
Tel: +90 (232) 238 02 03
Fax: +90 (232) 238 02 03
E-mail: izmir@als.org.tr
BANKA HESAP BİLGİLERİ
ALS-MNH DERNEĞİ İZMİR ŞUBESİ
İş Bankası Konak Şubesi – İzmir
Alıcı Adı: ALS-MNH Derneği İzmir Şubesi
Şube No: 3408
Hesap No: 3408-2330055
IBAN: TR120006400000134082330055
Bakanlar Kurulunun 15.06.2012 tarih ve 2012/3324 sayılı kararı ile Amiyotrofik Lateral Skleroz – Motor Nöron Hastalığı Derneği “Kamu yararına çalışan dernek” statüsündedir.
Eğer sesimi ve konuşmamı kaybedecek olursam gelecekte kendi sesimi kullanabilir miyim?
Ses klonlama tekniği ile sesinizi gelecekte kullanabilmek artık mümkün.
Aşağıdaki anket ses klonlama hakkında bir ön çalışmadır.
Kendi sesinizle iletişim kurabilmek için ön başvuru yapabilirsiniz.
https://forms.gle/3arsLKnnvRovDG858
Sesini kaybetme ihtimali olan, yani konuşma yeteneğini kaybetmemiş fakat kaybetme ihtimali olan bireyler için ses klonlama, oldukça yararlıdır. Böylece kendi sesinizin dijital bir örneği ile iletişim kurabilmek mümkündür. Ayrıca sesinizi gelecek nesil için saklayabilirsiniz.
Ses klonlama nedir?
Bir kişinin sesini dijital olarak kopyalama ve yeniden oluşturma sürecidir. Bu teknoloji, yapay zeka ve derin öğrenme algoritmaları kullanılarak gerçekleştirilir. Ses klonlama, bir kişinin ses kayıtlarını analiz ederek onların konuşma kalıplarını, tonlamalarını ve diğer özelliklerini yakalar. Bu veriler daha sonra orijinal sesi taklit eden sentetik konuşma üretmek için kullanılır.
Özellikle ALS hastalığı (Amiyotrofik Lateral Skleroz) tanısı alan bireyler, hastalığın ilerleyen dönemlerinde kas güçsüzlüğü nedeniyle el becerisi, yürüme, yutma ve konuşma yeteneğini kaybedebilir. Bu nedenle çevresi ile iletişim kurmakta zorlanabilirler. Kişisel sesini kullanarak iletişim kurabilmek, ses klonlama ile mümkün olabilmektedir.
ALS ve benzer hastalıklar tanısı alan bireyler için ses klonlama fırsatlarını değerlendiren bir anket hazırladık. Anket sonucunda elde edilen bilgiler, ses klonlama imkanından yararlanmak isteyen ALS hastalarına daha kolay bir yöntem belirlemek için kullanılacaktır. Bu ankette kişisel bilgileriniz istenmeyecektir.
ALS-MNH DERNEĞİ
Değerli hastalarımız,
Qalsody (Tofersen) konusunda yeni gelişmeleri sizlerle paylaşmak istiyorum.
Daha önce SOD1 mutasyonu taşıyan als hastalarımız için yurtdışından getirilebilecek ilaçlar listesine Qalsody ilacının eklenmesi ve SGK kapsamında temin edilmesi için Nöroloji uzmanı hocalarımız başvuru yapmıştı. Tarih itibariyle ilacın etkinliği kanıtlanmamıştır gerekçesiyle Türkiye İlaç Tıbbi Cihaz Kurumu, talepleri reddetmişti.
Yakın zamanda İsveç’te yapılan ENCALS toplantısında ilacın etkinliğini kanıtlayan çalışmalar sunuldu.
Sonuç olarak;
SOD 1 mutasyonu olan ALS hastaları için FDA, EMA onayı almış olan Qalsody (Tofersen) ilacı, 1 Temmuz 2024 itibariyle Avrupa’da Almanya, Fransa, İsveç, Hollanda, Belçika’da geri ödeme kapsamına alınmıştır.
Ne yazık ki Türkiye’de henüz geri ödeme kapsamına alınmadı. İlacı geliştiren Biogen firması henüz ruhsat başvurusunda bulunmadı. Bu süreci hızlandırmak için hastalar olarak talep etmeli ve sosyal medyada görünür olmalıyız.
Bu gelişme üzerine Nöroloji uzmanı hocalarımız yeni kanıtlarla Türkiye İlaç Tıbbi Cihaz kurumuna hastalar için Qalsody ilacının Türkiye’de temini ve SGK kapsamında ödenmesi için tekrar başvuru yaptı.
ALS-MNH Derneği olarak aynı gerekçe ile Türkiye İlaç Tıbbi Cihaz kurumu ve SGK kurumuna başvuru yaptık.
Change org kampanya linki aşağıdadır. Sadece imzalayalım ve paylaşalım. Herhangi bir ücret ödenmesi gerekmiyor. Dileyenler Change org çalışanlarını destekleyebilir. Zorunlu değildir.
DESTEĞİNİZ GEREKİYOR!
İmza ver; SOD1 Mutasyonlu ALS Hastaları Tedavi Olsun!
Bilgilerinize saygılarımla sunarım
Dr. Alper Kaya
ALS-MNH Derneği
Başkanı
Haberde söz edilen ilaç Qalsody (Tofersen) ilacıdır.
ALS hastalarının %2-5 kadarında görülen, SOD1 mutasyonu adı verilen, genetik geçiş gösteren Ailesel als hastalığında kullanılıyor. Genetik test sonucu SOD1 mutasyonu tesbit edilen hastalarda etkilidir.
İlaç, her ay Omurilik sıvısı içine veriliyor. Ömür boyu kullanmak gerekiyor.
Öte yandan ilacın aylık maliyeti 32bin € civarında.
Bu ilaç 1 Temmuz itibariyle Avrupa’da geri ödeme kapsamına alınmıştır.
Ne yazık ki Türkiye’de henüz Sgk kapsamında değildir.
ALS-MNH Derneği olarak gerekli başvurular yapıldı. Ancak resmi başvuru yapmak kuşkusuz fazla etkili olmamaktadır.
Genetik Test sonucu SOD1 mutasyonu tesbit edilmiş hastalarımız! Aşağıdaki formu doldurunuz
https://forms.gle/xJZqiG85yk3xtDg16
Bu ilacın ülkemizde SGK kapsamında ödenmesi için kamuoyu farkındalığı oluşturmak çok önemlidir. Hepimize bu anlamda görev düşüyor.
Aktif hak savunuculuğu için liderlik yapacak bireylere ihtiyacımız var.
Bilgilerinize sunarım.
Alper Kaya
Aşağıdaki bilgileri okuyunuz. Sayfa sonundaki bağlantıdan formu doldurunuz.
Qalsody (tofersen) 25 Nisan 2023 tarihinde FDA tarafından onaylanmıştı.
EMA (European Medicine Agency) Qalsody (Tofersen) ilacının Avrupa Birliği’nde kullanılmasına izin vermiştir.
Bu gelişme nedeniyle SOD1 mutasyonu olan hasta grubumuz ile bilgi çok önemli hale gelmiştir. Sağlık Bakanlığı ve ilaç tedarikçisi olacak yapılarla görüşmelerde hasta sayımız ile ilgili bilgi belirleyici önemdedir.
Bu form sadece SOD 1 mutasyonu olan ALS hastaları için ALS-MNH Derneği tarafından hazırlanmıştır. Kişisel bilgileriniz KVKK güvencesindedir. İsim paylaşmak istemeyenler rumuz veya isim, soyadı baş harfi kullanabilir
Tüm ALS hastalarının yaklaşık yüzde 2 ila 6’sında aynı adı taşıyan proteini kodlayan SOD1 geninde kalıtsal bir mutasyon vardır. SOD1 proteini vücudun tüm hücrelerinde bulunur ve normal işlevi antioksidan olarak adlandırılan serbest radikalleri nötralize etmektir.
Tofersen veya Qalsody SOD1 enzimini kodlayan gen okunduğunda oluşan mRNA’nın parçalanmasına neden olan bir antisens oligonükleotiddir (ASO). Sonuç olarak yeni SOD1 proteininin sentezi azalır. Bu, ilacın SOD1 oluşumunu engellediği anlamına gelir
İlaç omurilik sıvısına enjeksiyon yoluyla uygulanıyor ve lomber ponksiyon yapılmasını gerektiriyor, bu da hastanın ilacı almasıyla bağlantılı olarak bazı küçük baş ağrılarına ve sırt ağrısına neden oluyor. Bunun dışında hasta çok az yan etki yaşadı ve tedaviye başladığından beri hastalığının daha stabil olduğunu düşünüyor.
İlaç çalışması birçok ülkede gerçekleştirildi ve İsveçli hastayla ilgili eşit derecede umut verici sonuçlar, diğerlerinin yanı sıra Almanya, Belçika, ABD ve Kanada’daki araştırmacılar tarafından da rapor edildi. Bu değerlendirmeler ilacı geliştiren ilaç firmasından bağımsız olarak yapılmıştır.
Genetik temelli tedaviler ALS hastalarında genetik incelemenin önemini bir kez daha ortaya koymuştur. Genetik incelemeler sayesinde hastalardaki olası genetik bozuklukları saptamak mümkün olduğu gibi, belli bir genetik bozukluk için geliştirilecek tedavilere de bu hastaların ulaşımını sağlamak mümkün olacaktır. Ayrıca, genetik incelemeler ile risk altındaki diğer aile bireylerinin de taranması ve hastalık açısından takip edilmesi sağlanacaktır. Ülkemizde ALS genetiği konusunda çalışan merkezler bulunmaktadır ve bu mutluluk vericidir. Ancak bu merkezlerin sayısı çok sınırlıdır ve sadece büyük şehirlerde bulunmaktadır. Bazı şehirlerde sadece özel genetik merkezler bu hizmeti vermektedir. Bu nedenlerle ALS tanısı alan hastaların tümünde SOD1 de dahil olmak üzere sık görülen mutasyonların ücretsiz olarak çalışılmasının önü açılmalı, bu mutasyonları çalışacak merkezlerin sayıları ve ülke içinde dağılımları artırılmalı, genetik inceleme sonucu mutasyon saptanan hastalara genetik danışmanlık verilmesi sağlanmalıdır.
Formu doldurmak için buraya tıklayınız
ALS-MNH DERNEĞİ
7-8. Kısım villalar karşısı, Afet yönetim merkezi arkası, 34158 ATAKÖY / İSTANBUL
Tel: (+90 212) 559 59 19 / Faks: (+90 212) 559 44 84 / Whatsapp: 0 553 809 59 19
bilgi@als.org.tr www.als.org.tr
Buz Kovası kampanyanın üzerinden Tam 10 yıl geçmiş. Pete Frates, Jeanette – Anthony Senerchia, Pat Quinn tüm zamanların en büyük farkındalığını başlatmışlardı. Onlara minnettarım. Ve Türkiye’de aynı coşkuyu yardımseverlik kampanyasına dönüştüren tüm katılımcılara teşekkür ederim.
Buz kovası kampanyasından 14 yıl önce ALS-MNH Derneğimizin temellerini atan İsmail Gökçek, Adalet Gökçek, Sedat Balkanlı, Şükran Balkanlı ve kurucu üyelere minnettarım. Türkiye’de ALS-MNH hastalarının ve yakınlarının güveni, bağışçılarımızın desteği ile bugünlere geldik. Kaybettiğimiz canları rahmetle anıyorum. Her şeye rağmen mücadeleye devam eden aileleri tebrik ederim. Tüm yolculuk boyunca yanınızda olacağız.
ALS hastalığının henüz bir tedavisi yok. Fakat sırları çözülmeye başladı.
ALS derneğine verdiğiniz desteklerle ALS hastalığı ile yaşayan bireyler, aileleri, bakım verenler bir nebze olsun nefes aldılar.
Yaşamak yetmez yaşatmak da lazım projesi ile Türkiye’de ilk kez ALS ile yaşayan ailelerin kapısını çaldık.
2019 yılında TBMM ALS, DMD, SMA gibi nedeni ve tedavisi bilinmeyen hastalıklar araştırma komisyonu için öncülük yaptık.
Uluslararası platformlarda Türkiye’yi temsil ediyoruz.
NEALS konsorsiyumu, Türkiye 3 merkezi faz çalışmaları için onayladı.
Nadir hastalıklar Şubesi kuruldu.
Küresel Anketlerde Türkiye’de ALS ile yaşayan aileler en yüksek katılımı gösterdiler.
6 Şubat depremlerinin yaralarını sarmak için bölgeye gittik. Uluslararası ALS/MND Associations platformunda deneyimlerimizi paylaştık.
Avrupa Birliği projelerinde paydaş olarak akademik çalışmalar yaptık.
Uluslararası işbirliği ile İlk kez çocuklar için bir kitap çalışması yaptık, yayınladık.
İlk kez ALS hastalığını çocuklara anlatabilecek bir çizgi filmin dağıtım, gösterim hakkı aldık. Luki & the Lights gösterimde.
Evet, farkındayız, tüm dünyada ALS hastaları ve kronik hastalıklarla yaşayanların durumu iç açıcı değil.
Dünyada Sağlık Örgütü, 2015 yılından beri ALS hastaları için dünyada pek çok ülkenin duyarsız olduğunu bildiriyor.
Türkiye’de durum farklı değil.
Her şeye rağmen yanımızda olan, destek veren, zaman ve mesai harcayan gönüllülerimiz, bağışçılarımıza minnettarım.
Gayretle, iyi niyetle, insanüstü çabayla hizmet veren bir avuç çalışanlarımız, 2 şubemiz ile Türkiye’de yaşayan 6000 hasta ve ailelerini, bakım verenleri kucaklıyoruz.
Kalplerinde bize yer veren bütün yönetim kurulu üyelerimize ve çalışanlarımıza en içten duygularımla teşekkür ederim.
Dr. Alper Kaya
Başkan
ALS-MNH DERNEĞİ
Merhaba sevgili çocuklar!
Hayal gücünüzün özgürce dolaşabileceği ve duygularınızın yüksek sesle konuşma şansı bulacağı bir dünyaya hoş geldiniz!
ALS, belki de duyduğunuz bir kelimedir ve bazen korkutucu gelebilir. Ancak unutmayın ki, bu süreçte yalnız değilsiniz. Bu deneyimi paylaştığınız başkaları da var ve birlikte güçlüyüz.
Sizin gibi aileler, sevgi dolu bir destek ağı oluşturuyor ve her birinizin önemi büyük. Siz, bu ailedeki kahramanlardansınız ve duygularınızı ifade etmek, düşüncelerinizi paylaşmak ve yaratıcılığınızı sergilemek için buradasınız.
Bu kitapta, sizler gibi ALS ile yaşayan ailelerin çocukları, gerçek öykülerini paylaşıyor. Biz de çizgi dünyasının renkli macerasına birlikte atılacağız. Ancak bu sıradan bir çizgi roman yolculuğu değil. ALS ile mücadele eden ailelerin çocukları için özel olarak hazırlanmış bir serüven.
Bu kitabı elinize aldığınızda, sizi muhteşem bir maceraya davet etmek istiyorum. Birlikte, çizgi karakterlerle dolu bir dünyaya adım atacak, duygularımızı keşfedecek ve ALS ile yaşayan ailelerin çocukları olarak güçlü birer kahraman olduğumuzu hatırlayacağız.
Unutmayın, duygularınızı ifade etmek önemlidir ve bu kitap size bunu yapmanın bir yolunu sunuyor.
Sevgili dostlar, bu kitap sizin için hazırlandı. ALS ile yaşamanın zorluklarına rağmen, hep birlikte güçlüyüz. Bu kitap, birbirimize destek olduğumuzda her birimizin birer kahraman olduğu gerçeğini hatırlatmak için yazıldı.
Hadi, çizgi karakterlerimizle dolu bu dünyaya birlikte adım atalım!
Sevgilerimle
Dr. Alper Kaya
ALS-MNH Derneği Başkanı
GERÇEK ÇOCUKLAR ALS HAKKINDA KONUŞUYOR
Bu kitabı neden yazdık?
Bir ailede ALS hastası varsa bütün aile üyeleri bu durumdan etkilenebilir. Buna ailedeki çocuklar da dahildir. Böyle bir durumda öncelikle ALS nedir, neler yapabilirim, kiminle konuşmalıyım gibi sorular aklınıza gelir. Bazen yeterli bilgi bulmak zor olabilir.
Dr. Melinda Kavanaugh, ALS gibi nörolojik bozukluklarla yaşayan ailelerle birçok araştırma yapmıştır. Ebeveynlere ve çocuklara neyi öğrenmek istediklerini, ALS hakkında ne bildiklerini ve neyi daha çok bilmek istediklerini sormuştur.
Kitaptaki gençlerin söyledikleri, sizler gibi ALS’den etkilenen ailelerde yaşayan gerçek çocuklardan alınmıştır.
Çizgi romanları seviyoruz ve sizin de seveceğinizi umuyoruz. Bunun, ALS hakkında konuşmayı çok daha kolay hale getireceğini düşünüyoruz. Bu kitabın hazırlanmasında katkısı olan ulusal ALS ailesi ve gençlik çalışmasına katılan diğer ailelere teşekkür ederiz. Bu kitabın gerçekleşmesi için hikâyesini ve sanatını paylaşan Berna’ya ayrıca teşekkür ederiz.
Amyotrofik lateral skleroz (ALS) hastalığına ilişkin araştırmalarda çığır açan bir gelişme yaşandı. Umeå Üniversitesi’ndeki bilim insanları, ALS hastalığının özellikle agresif bir formuna sahip bir hastada hastalığın ilerlemesinin, yeni bir gen terapisinin kullanılmasıyla önemli ölçüde yavaşladığını bildirdi. İlaç tedavisini dört yıl boyunca kullandıktan sonra hasta hâlâ merdiven çıkabiliyor, sandalyesinden kalkabiliyor, iyi yemek yiyip konuşabiliyor, aktif ve sosyal açıdan doyurucu bir hayat yaşayabiliyor.
Önemli not: Sözkonusu ilaç FDA ve EMA (european medicine agency) onayı almıştır. Avrupa Birliği ülkelerinde henüz ilaç satışı yoktur. Yapılan çalışmalar EAP (erken erişim programı) kapsamında yapılmaktadır. Ülkemizde ilacın temini mümkün değildir. Eğer Sağlık Bakanlığı erken erişim programı konusunda bir girişimde bulunursa ilaca erişim yolu açılabilir. ALS-MNH Derneği yönetimi olarak gerekli yazışmalar yapılmıştır. Kamuoyu desteği önemlidir!
– Önemli bir keşif, hastalığa neden olan SOD1 proteininin seviyelerini önemli ölçüde azaltmanın ve aynı zamanda hastalığın daha fazla ilerlemesi üzerindeki net bir engelleyici etkinin ölçülmesinin artık mümkün olmasıdır. Hastaya 2020 baharının başlarında nöroloji servisinde teşhis koyduğumuzda hastanın prognozu en iyi ihtimalle 1,5-2 yıl hayatta kalma idi. Hasta beklentilerin çok çok ötesine geçti
Hasta, SOD1 genindeki bir mutasyonun neden olduğu, özellikle agresif bir ALS hastalığı formuna sahip olan güney İsveç’teki bir aileden geliyor. Bir akrabasına ALS teşhisi konduğunda hasta, Umeå Üniversitesi’ndeki ALS araştırma ekibine araştırma amacıyla bir kan örneği bıraktı ancak genetik testin sonuçlarını öğrenmemeyi tercih etti. Ancak hasta hastalık geninin taşıyıcısıydı ve dört yıl önce kas güçsüzlüğü yaşadıktan sonra hasta kendisinin de bu durumdan muzdarip olduğunu fark etti. Hasta hemen Kuzey İsveç Üniversite Hastanesi’ndeki sağlık ekibi tarafından müdahale edildi ve hastaya erken evre ALS hastalığı teşhisi konuldu.
Hasta, 2020 yazından bu yana, ilaç şirketi Biogen’in sponsorluğunda, motor nöronlarda SOD1 proteininin yanlış katlanmasına ve toplanmasına neden olan SOD1 mutasyonları olan hastalar için geliştirilen yeni bir gen terapisini değerlendiren faz 3 çalışmasına katılıyor. Hasta, her dört haftada bir Danimarka’nın Kopenhag kentindeki bir üniversite hastanesinde deneysel tedavi görüyor.
Biyobelirteç neredeyse yüzde 90 oranında azaldı
2020 yılında teşhis konduğunda, hastanın sinir hücrelerinin parçalanmasını gösteren bir biyobelirteç olan nörofilament L maddesinin seviyeleri çok yüksekti. Şimdi, dört yıl sonra, seviyeler neredeyse yüzde 90 oranında azaldı.
– Hastaya Nisan 2020’de Kuzey İsveç Üniversite Hastanesi’nde teşhis konulduğunda, nörofilament L düzeyinin litre başına 11.000 nanogram kadar yüksek olduğunu ölçtük; bu, bir ALS hastası için bile yüksek bir rakam. En son örnekte, yeni ilacın 50 enjeksiyonundan sonra seviye 1.200’den 1.290’a düştü; bu da hastalık göstergesinde önemli bir düşüş anlamına geliyor. Hastanın yaş grubundaki bir kişi için normal seviye 560’ın altındadır. Kandaki nörofilament seviyesi ise son hastane ziyaretinde normal seviyelere gerileyerek 12’ye kadar geriledi. Peter Andersen, normal seviyenin 13’ten az olduğunu söylüyor.
ALSFRSR ölçeği kullanılarak ölçülen hastanın fonksiyon düzeyi, sağlıklı bir bireye göre azalmıştır (48 puan), ancak son 18 ay boyunca neredeyse aynı seviyede, 35 ila 37 puan civarında kalmıştır; bu, hastanın fonksiyonelliğinin azaldığı anlamına gelir. düzeyi sağlıklı bir bireye göre yaklaşık yüzde 26 oranında azalır.
Hastanın sahip olduğu bu agresif tip ALS gen mutasyonuna sahip bir kişi genellikle her ay 1-1,5 puan kaybeder. Bu, tedavi olmasaydı hastalığın beklenen ilerlemesinin çok hızlı olacağı ve 6-12 ay içinde ciddi sakatlığa yol açacağı ve büyük olasılıkla hastanın 2021’de ölümüne yol açacağı anlamına geliyor.
İlham
Klinik Bilimler Bölümü’nde Peter Andersen ile birlikte çalışan nörolog ve araştırmacı Karin Forsberg, bu hastanın, hastalığın başlangıcından dört yıl sonra bile az çok engelsiz bir şekilde merdivenleri çıkabildiğini görmek bir bakıma mucize, diyor. SOD1 ve ALS’yi yirmi yılı aşkın süredir araştırıyor.
– İlaç tedavisini bu şekilde başarmak büyük bir başarı ve ilhamdır. Ancak bu hiçbir şekilde işin bittiği anlamına gelmez. Bu sadece başlangıç. Söz konusu ilacın tedavi edici bir tedavi teşkil etmediğini ancak hastalığın ilerlemesini frenleyebilecek gibi göründüğünü de unutmamak gerekir. ALS hastalarına yönelik farmasötik tedavilerin daha da geliştirilmesi konusunda bize büyük umut veriyor.
ALS hastalığının birçok türü vardır ve yalnızca yüzde 2 ila 6’sında SOD1 genindeki bir mutasyonun neden olduğu ALS hastalığı vardır. Birçoğunda hastalığın ailesel bir formu vardır, ancak sporadik ALS vakalarında da SOD1’deki mutasyonlar bulunmuştur.
– Bu ilacın diğer ALS hastalığı türleri üzerinde de benzer bir etkisinin olup olmadığı şu an için bilinmiyor. Peter Andersen, konuyla ilgili daha fazla araştırmaya ihtiyaç olduğunu söylüyor.
Hasta, 2020 yazında çalışmaya ilk katıldığında yapabildiği hemen hemen her şeyi hâlâ yapabiliyor; konuşması etkilenmiyor ve her şeyi kendisi yapmayı başarıyor, çimleri biçiyor, alışverişe çıkıyor ve kendi bakımıyla ilgileniyor. çocuklar. Mental olarak da kendini çok daha iyi hissediyor çünkü artık umutlu olmaya cesaret ediyor.
“Bu sadece başlangıç”
Hastanın katıldığı çalışma bu yaz sona eriyor. İlaç henüz İsveç’te mevcut değil, ancak Amerika Birleşik Devletleri Gıda ve İlaç İdaresi (FDA) tarafından onaylandı ve 23 Şubat 2024’te Avrupa İlaç Ajansı (EMA) ilacın SOD1 genine sahip hastalarda kullanılmasını önerdi. Avrupa Birliği içindeki mutasyonlar.
Ancak İsveç’teki Yeni Terapiler Konseyi, bölgesel sağlık hizmeti sağlayıcılarından Diş ve İlaç Yardımları Ajansı tarafından sağlık açısından ekonomik bir değerlendirme sağlanana kadar ilacı reçete etmemelerini istedi
– Bir sonraki adımımız bu ilacı alan hastalardan elde edilen sonuçları incelemek. Bazıları için işe yaradı, ancak hepsi aynı olumlu etkiyi görmedi. Bu bir dozaj sorunu olabilir veya tedavinin hangi hastalık aşamasında başlatıldığı olabilir. Belki süreci tamamen durdurmak için ek ilaçlara ihtiyaç vardır? Bunlar şimdi denememiz ve cevaplamamız gereken sorular. Karin Forsberg, bunun yalnızca başlangıç olduğunu söylüyor.
Tedavinin, hastanın sahip olduğu ALS hastalığının türüne göre verileceği ve büyük olasılıkla bir ilaç kombinasyonu gerektireceği bir gelecek hayal ediyor. Diğer ALS türlerine sahip hasta grupları için eşdeğer ilaçların geliştirilebilmesi için yeni ilaç hedefleri bulmak amacıyla hem İsveç’te hem de uluslararası alanda pek çok araştırma yapıldığını vurguluyor ve bunun gerçekleşeceğinden umutlu olduğunu vurguluyor.
– Hastadan toplanan numunelerde hastalık sürecinin devam ettiğini ancak hastanın vücudunun bunu telafi edebildiğini ölçebiliyoruz. Şimdi bile, hasta bu yeni gen terapisi ilacını almaya başladıktan dört yıl sonra. Peter Andersen, İsveç Etik İnceleme Otoritesi’nin bu çalışmalara katılımı onayladı ve birkaç yıl sonra, diğer katılımcı ülkelerdeki ALS doktorları gibi biz de tedavi edilen birçok hasta üzerinde açık bir klinik etki gördüğümüzü söylüyor.
– Bir sonraki adım, bu ilaçla tedavinin aktive ettiği görünen telafi edici mekanizmaları incelemek için İsveç Etik İnceleme Otoritesinden onay almak olacak. Burada, sinir sisteminin önceden bilinmeyen kısımlarının nasıl çalıştığına dair içgörü elde etme ve daha da iyi yeni ilaçlar geliştirme fırsatı doğabilir.
ALS hastası ve Peter Andersen’ın videosu
Klinik Bilimler Bölümü’nde baş nörolog ve profesör olan Peter Andersen, çalışma hakkında konuşuyor ve ALS hastasının Kuzey İsveç Üniversite Hastanesi’nde testler yaptığı görülüyor.
Daha fazlasını öğrenin ve ALS Research Umeå web sayfasında Peter Andersen ve Karin Forsberg ile yapılan röportajın daha uzun versiyonunu izleyin .
https://www.umu.se/en/research/groups/als-research3
Arkaplan bilgisi
ALS hastalığının pek çok türü vardır; bazılarına ailesel ALS adı verilen kalıtsal bir gen mutasyonu neden olur, ancak çoğu durumda nedeni bilinmemektedir.
Tüm ALS hastalarının yaklaşık yüzde 2 ila 6’sında aynı adı taşıyan proteini kodlayan SOD1 geninde kalıtsal bir mutasyon vardır. SOD1 proteini vücudun tüm hücrelerinde bulunur ve normal işlevi antioksidan olarak adlandırılan serbest radikalleri nötralize etmektir.
3. aşama VALOR çalışmasının farmasötik ilacı tofersen veya Qalsody’dir (Biogen). SOD1 enzimini kodlayan gen okunduğunda oluşan mRNA’nın parçalanmasına neden olan bir antisens oligonükleotiddir (ASO). Sonuç olarak yeni SOD1 proteininin sentezi azalır. Bu, ilacın SOD1 oluşumunu engellediği anlamına gelir
Tofersen yalnızca SOD1 gen mutasyonu olan hastalar üzerinde test edildi, başka herhangi bir ALS hastalığı türü olan hastalar üzerinde test edilmedi.
VALOR çalışmasının ilk altı ayında katılımcı hastalara tofersen veya plasebo verildi. Bundan sonra hastalar, herkese aktif ilacın, yani tofersen’in verildiği çalışmanın açık etiketli uzatmasına (OLE) devam etti. VALOR’un OLE kısmı yakında sona erecek. İsveçli hastaların da katıldığı daha önceki bir faz 2 çalışmada tofersen farklı dozajlarda (20, 40, 60 veya 100 miligram) verilmiş ve en yüksek dozun en iyi doz olduğu belirlenmiştir.
İlaç omurilik sıvısına enjeksiyon yoluyla uygulanıyor ve lomber ponksiyon yapılmasını gerektiriyor, bu da hastanın ilacı almasıyla bağlantılı olarak bazı küçük baş ağrılarına ve sırt ağrısına neden oluyor. Bunun dışında hasta çok az yan etki yaşadı ve tedaviye başladığından beri hastalığının daha stabil olduğunu düşünüyor.
İlaç çalışması birçok ülkede gerçekleştirildi ve İsveçli hastayla ilgili eşit derecede umut verici sonuçlar, diğerlerinin yanı sıra Almanya, Belçika, ABD ve Kanada’daki araştırmacılar tarafından da rapor edildi. Bu değerlendirmeler ilacı geliştiren ilaç firmasından bağımsız olarak yapılmıştır.
SOD1 ALS hastalığı olan hastalarda görülen ümit verici sonuçlar, SOD1 mutasyonunun sağlıklı taşıyıcılarında tofersen ile erken tedavinin değerlendirildiği ATLAS çalışmasına ilham kaynağı olmuştur. ATLAS çalışması 2021 yılında başladı ve halen devam ediyor.
(Güvenli Bağış için Tıklayınız)
Ziraat Bankası
₺: TR32 0001 0016 7211 3640 8350 01
$ : TR05 0001 0016 7211 3640 8350 02
€: TR75 0001 0016 7211 3640 8350 03
Yapı Kredi Bankası
TR62 0006 7010 0000 0052 3156 41
Akbank
TR07 0004 6007 7188 8000 0502 19
Vakıfbank
TR43 0001 5001 5800 7301 4923 90
Türkiye İş Bankası
TR73 0006 4000 0011 1370 4406 91
ALS-MNH Derneği İzmir Şubesi
TR12 0006 4000 0013 4082 3300 55
ALS-MNH Derneği Antalya Şubesi
TR43 0001 5001 5800 7301 4923 90
Derneğimizde kurban kesilmemektedir. Bağışlarınız, öğrenci bursları, ihtiyaç sahibi ailelere ayni yardım, malzeme, cihaz olarak iletilmektedir.
ALS-MNH Derneği Antalya Şubesi, kurulduğu 2019 yılından bu yana Antalya başta olmak üzere; Burdur, Isparta, Konya, Mersin, Muğla, Denizli ve Afyonkarahisar’da bulunan 200’den fazla hastanın ve ailelerinin hastalıkla mücadele süreçlerinde maddi ve manevi ihtiyaçlarını karşılamaya devam ediyor.
Türkiye’de sadece İzmir ve Antalya’da şubesi olan ALS-MNH Derneği’nin Antalya Şubesi’nde, Burdur merkez ve ilçelerinden toplam 10 ALS-MNH hastasına da destek veriyor
ALS-MNH Derneği Antalya Şubesi’nde, 15 günde bir dernek üyelerinin katılımı ile toplantılar düzenleniyor. Toplantılarda, üyelerin sorunları ve çözümleri hakkında istişareler yapılıyor ve derneğin aldığı güncel kararlar bildiriliyor.
Dernekte; ayrıca ihtiyacı olan ALS teşhisi dışındaki hastalara da; jeneratör, akülü tekerlekli sandalye, manuel tekerlekli sandalye, hasta karyolası, havalı yatak, ventilatör nemlendirici, iletişim cihazları, O2 konsantratörü, aspire cihazı, lift, ve sarf malzemeleri gibi yardımlar yapılıyor.
Als-Mnh Derneği Antalya Şubesi İletişim Bilgileri
ASSİM Doğuyaka Mah. 1219. sk. No 9, Ofis No: B28, Muratpaşa Antalya
Tel: 0242 250 22 22
e-posta: antalya@als.org.tr
Kaynak: Burdur Gazetesi